Akşam eve gitmek üzere montlarımızı giydiğimiz an;
Defne: "anane, ben gidiyorum. bana gitme de"
Anane: "ah yavrum benim, gitme, nolur. bu gece benimle kal. sarılıp uyuyalım ikimiz"
Defne: "ama gitmem lazım, geç kaldım. işim vaar"
Anane: dumur :)))
Birkaç gün sonra aynı muameleyi görmek isteyen anane sorar;
Anane: "defne, ben gidiyorum evime. bana gitme de"
Defne: "giiit"
Anane: dumur :)))
Bu sabah artık işte olmam gereken saatte hala evde, Defne'nin gönlünü yapmaya çalışıyorum;
Defne: "anne nolur işe gitme. bi daha yapmıycam"
Anne: hüngür...
Anane, Defne ve ben Zeyneb'i ziyarete gittik. Yağmurdan dolayı, onları apartamanın kapısında indirip, arabayı parketmeye gittim. Annem Defne'yle birlikte kapıda beni beklerken;
Defne: "anane zile basmak zorundasın"
Anane: dumur :)))
Çam ağacımızı süsledik, en son ışıklarını yakıp ona sürpriz yapmak istedim. Işıklar yandı, Defne çığlık attı. Ağaca yaklaşıp;
"iyi ki dooodun desnee" deyip, ağacı üfledi :))
4 yorum:
Alem bu çocuklar :)))
sorma :))
Sen yaz bunları, ben de başıma geleceklere şimdiden hazır olayım :P.
Hahahaha merak etme canım bilsen de dumur anını yaşamadan kurtulamazsın :)))
Yorum Gönder